IMF, Türkiye’nin 2025-2026 Büyüme Beklentisini Yükseltti: Yeni Projeksiyonlar Açıklandı

Uluslararası Para Fonu (IMF), Temmuz 2025’te yayımladığı son küresel ekonomik görünüm raporunda Türkiye için büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etti. 2025 ve 2026 yıllarına ilişkin yapılan değerlendirmede, sıkı para politikası ve yapısal reformlarla desteklenen ekonomik iyileşmenin etkili olduğu vurgulanırken; hem iç tüketimdeki toparlanma hem de dış ticaretteki istikrar, büyüme tahminlerinin yükseltilmesinde belirleyici rol oynadı.

IMF’nin yeni tahminlerine göre, Türkiye ekonomisinin 2025 yılında yüzde 3,2 oranında büyümesi bekleniyor. Bu oran, daha önceki projeksiyon olan yüzde 2,8’in üzerinde gerçekleşti. 2026 yılı için ise büyüme beklentisi yüzde 3,4 seviyesine yükseltildi. Söz konusu revizyon, Türkiye’nin uyguladığı sıkı para ve maliye politikalarının orta vadede meyve vermeye başladığına işaret ediyor.

Raporda, özellikle enflasyonla mücadelede alınan kararlı adımlar, rezerv pozisyonundaki iyileşme ve finansal istikrarın korunmasına yönelik reformların etkili olduğu belirtiliyor. Aynı zamanda özel sektör yatırımlarındaki artış, yabancı sermaye girişlerinin yeniden ivme kazanması ve hizmet sektöründeki canlanma, büyümenin temel itici güçleri olarak öne çıkıyor.

İç Talep ve Tüketici Güveninde Artış
2024 yılı sonundan itibaren kredi hacminin kontrollü olarak genişlemesi ve iç talebin yeniden canlanması, 2025 projeksiyonlarının yukarı yönlü güncellenmesini sağladı. IMF, Türkiye’de özel tüketim harcamalarının artmaya başladığını ve tüketici güven endeksinde sınırlı da olsa iyileşme sinyalleri görüldüğünü vurguladı. Buna göre, özellikle dayanıklı tüketim mallarına yönelik harcamalarda artış gözleniyor.

İhracat ve Cari Denge Beklentileri
Büyüme tahminlerindeki revizyonun bir diğer gerekçesi ise ihracat kalemlerindeki toparlanma. Avrupa ve Orta Doğu pazarlarında Türk ürünlerine yönelik talebin artması, sanayi üretimiyle birlikte ihracata da pozitif yansıdı. Ayrıca enerji fiyatlarının görece istikrarlı seyretmesi ve altın ithalatındaki normalleşme, cari açığın milli gelire oranının 2025 yılında yüzde 2,6’ya gerilemesini mümkün kılabilir. IMF bu görünümün, büyümenin sürdürülebilirliği açısından pozitif olduğunu belirtiyor.

Yatırım Ortamı ve Reformlar
Uluslararası Para Fonu, Türkiye’de yatırım iklimine ilişkin olumlu sinyallerin arttığını da raporuna yansıttı. Ekonomi yönetiminin yapısal reform gündemine sadık kalması, yargı bağımsızlığı, şeffaflık ve vergi sistemi gibi alanlardaki ilerlemeler, yatırımcı güvenini destekliyor. Doğrudan yabancı yatırımlarda 2026 yılı itibarıyla yeniden çift haneli büyüme oranları bekleniyor.

IMF’nin Türkiye Vurgulu Öne Çıkan Mesajları

• Enflasyonun 2025 sonunda yüzde 26-28 bandına inmesi öngörülüyor.
• Mali disiplin, bütçe açığının kontrol altında kalmasını sağlıyor.
• Türk Lirası’nın reel değer kazanımı, dış ticarette dengeyi olumlu etkiliyor.
• Bankacılık sektörünün güçlü sermaye yeterliliği büyümeyi destekliyor.

Ulusal Ekonomik Stratejiye Etkisi
IMF’nin yukarı yönlü büyüme revizyonu, Türkiye’nin 2025–2026 dönemine ilişkin Orta Vadeli Program (OVP) hedefleriyle büyük ölçüde örtüşüyor. Hükümetin OVP’de öngördüğü yüzde 3,3’lük büyüme beklentisi ile IMF’nin tahminleri arasındaki uyum, piyasa güvenini artırıcı bir etki yaratıyor. Bu durum hem yerli yatırımcılar hem de uluslararası fonlar açısından Türkiye ekonomisinin istikrar potansiyeline olan inancın güçlendiğini gösteriyor.

Genel Değerlendirme
Türkiye ekonomisi, son iki yıldır zorlu küresel ve yerel koşullar altında yeniden dengelenme sürecine girmiş durumda. Enflasyon, kur dalgalanmaları ve finansal kırılganlıklarla mücadele süreci devam ederken, IMF’nin son raporunda yer alan yukarı yönlü büyüme revizyonu, bu çabanın sonuç vermeye başladığını ortaya koyuyor. 2025 ve 2026 döneminde güçlü bir iç dinamikle desteklenen sürdürülebilir büyüme hedefi, hem ekonomik aktörler hem de vatandaşlar için umut verici bir tablo sunuyor.