ABD Merkez Bankası’nın Haziran toplantısında faiz oranlarının sabit kalıp kalmayacağı, enflasyon ve istihdam verilerinin indirim beklentilerine etkisi mercek altında.
Haziran 2025 Fed Toplantısına Genel Bakış
ABD Merkez Bankası (Fed), 17–18 Haziran 2025 tarihlerinde düzenleyeceği Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında politika faiz oranını değerlendirecek. Piyasalarda hâkim görüş, mevcut %4,25–4,50 aralığındaki federal fon oranının bu toplantıda da değiştirilmeden bırakılacağı yönünde. CME Group’un FedWatch aracına göre sabit tutma olasılığı %99’un üzerinde seyrediyor (CME Group FedWatch Tool).
Fed politikalarında “ölçülü sabır” ifadesiyle tanımlanan yaklaşım, enflasyonun düşüş eğilimine girmesi ve istihdam piyasasındaki istikrar korunurken, erken indirimin getireceği risklere karşı temkinli davranmaya işaret ediyor.
Enflasyon Verileri İndirim Beklentilerini Nasıl Etkiliyor?
Mayıs 2025’te açıklanan tüketici fiyat endeksi (TÜFE) rakamları, aylık bazda %0,1 artışla Fed’in uzun vadeli %2 hedefine yakın seyrini sürdürdü. Çekirdek TÜFE verisi de enerji ve gıda kalemi çıkarıldığında yıllık %2,8 seviyesinde kalarak hala hedefin biraz üzerinde bulunuyor. Bu durum, politika yapıcılarını hızla faiz indirimine gitmekten alıkoyuyor.
- Enerji ve emtia fiyatlarındaki küresel belirsizlikler, enflasyonun yeniden yükselmesine dair risk oluşturuyor.
- Hizmet sektöründeki fiyat artışları, enflasyonun ana belirleyicilerinden biri olmaya devam ediyor.
- Fed yetkilileri, fiyat istikrarını tam olarak sağlama konusunda temkinli mesajlar veriyor.
Bu veriler ışığında yatırımcılar, Haziran toplantısının indirime dair somut adım yerine ilerleyen döneme ilişkin ipuçları sunmasına odaklanıyor.
İstihdam Piyasasının Rolü
Mayıs ayında ABD’de tarım dışı istihdam 280 bin artışla beklentinin üzerinde gerçekleşti. İşsizlik oranı ise %3,7 seviyesinde sabit kalarak iş gücü piyasasındaki gücün korunduğunu gösterdi. Fed’in “maksimum istihdam” hedefi bakımından bu tablo, faiz indirimini yakın vadede gereksiz kılıyor.
- Güçlü istihdam verileri, tüketici harcamalarını destekleyerek ekonomideki canlanmayı sürdürüyor.
- Fed, iş gücü piyasasındaki gevşemeyi beklemeden indirime gitmek istemiyor.
- Yüksek ücret artışları, enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturma potansiyeli taşıyor.
İndirim İlk Ne Zaman Gelir?
Piyasa analistleri ve FedWatch verileri, ilk faiz indiriminin en erken Eylül 2025 toplantısında yapılabileceğini işaret ediyor. Bu beklenti, Fed’in enflasyonun kalıcı düşüşünü teyit etmek istemesinden kaynaklanıyor.
- Eylül 2025 indirimi olasılığı yaklaşık %60 seviyesinde.
- Temmuz–Ağustos aylarında henüz “değişim yok” mesajı baskın.
- 2026 yılına ilişkin varlık alım programı ya da indirimin ertelenmesi senaryoları da masada.
Bloomberg ve Reuters ekonomist anketleri, Fed’in kademeli ve sınırlı indirim programı yürüteceği görüşünde birleşiyor.
Fed’in İletişim Araçları
Toplantı sonrası Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı basın toplantısı ve yayımlanacak ekonomik projeksiyonlar (dot plot) büyük önem taşıyor. Bu araçlar, kararın ötesinde Fed’in orta vadeli faiz patikasına dair ipuçları verecek.
- Dot plot: Katılımcıların gelecekte kaç kez faiz indireceğine dair tahminleri gösteriyor.
- İletişim dili: “Ölçülü sabır” ya da “güvercin” ifadeleri indirim işareti olarak yorumlanıyor.
- Soru–cevap kısmında ekonomi yönetiminin risk algısı ve küresel gelişmelere bakışı değerlendiriliyor.
Piyasa ve Yatırımcı Stratejileri
Fed’in sabit tutma kararı ve geleceğe dair mesajları, finansal piyasalarda farklı etkiler yaratabiliyor:
- Tahvil faizi: Sabit tutma kararı sonrası uzun vadeli tahvil faizlerinde sınırlı düşüş görülebilir.
- Hisse senetleri: Düşük faiz ortamı beklentisi, teknoloji ve büyüme odaklı hisselere destek verebilir.
- Dolar ve emtialar: Fed genişlemeci politikaya geçme sinyalleri verirse, dolar zayıflayabilir; altın ve bakır gibi emtialarda yükseliş yaşanabilir.
Yatırımcılar, Fed mesajlarından çıkaracakları ton ve dot plot değişimleri ile portföylerini şekillendirmeye odaklanıyor.
Global Riskler ve Fed
Jeopolitik gelişmeler, ticaret müzakereleri ve küresel ekonomik büyüme verileri de Fed’in karar mekanizmasında rol oynuyor. Orta Doğu’daki gerilimler ile Çin ekonomisindeki yavaşlama, Fed’in indirimi ötelemesine yol açabilecek unsurlar arasında yer alıyor.
Gelişmeleri takip eden finans ve ekonomi profesyonelleri, Haziran toplantısının ardından Fed’in ileriye dönük faiz patikasına ilişkin net sinyaller arayacak. Enflasyon, istihdam ve küresel belirsizlikler dengesinin korunması, indirim zamanlamasında belirleyici olacak.